Bir toplumun gıda güvenliği seviyesi, doğru bilgiye erişim kapasitesiyle ölçülür. Gıda güvenliği yalnızca denetimlerle değil, toplumsal bilinçle sağlanır. Bugün toplumun gıda tercihlerini şekillendiren en güçlü unsur, bilgiye nasıl ulaşıldığıdır. Sosyal medyada hızla yayılan yanlış bilgiler, sadece tüketici davranışlarını değil, toplum sağlığını da doğrudan etkiliyor. Bu yüzden gıda okuryazarlığı, artık yalnızca akademik bir kavram değil; kamusal bir sorumluluk hâline gelmiştir.
Bu bilinçle BİTKİDEN – Bitki Bazlı Gıdalar Derneği olarak geçtiğimiz ay önemli bir adım attık. Darıca Aslan Çimento Sektörel Mükemmeliyet Merkezi iş birliğiyle, Darıca’da görev yapan 30 anaokulu ve ilkokul öğretmenine “Gıda Güvenliği ve Gıda Hurafeleri” başlıklı eğitim verdik. Bu program, Türkiye’de öğretmenlere yönelik bu kapsamdaki ilk gıda okuryazarlığı eğitimi olma özelliğini taşıyor.
Eğitimde; gıda güvenliği, etiket okuma, bilgi kirliliğiyle mücadele ve “doğru bilinen yanlışların” bilimsel açıklamaları işlendi. Çünkü öğretmenler, sınıfta kazandırdıkları farkındalıkla yalnızca öğrencileri değil, aileleri ve toplumu da dönüştürür. Bir çocuğun sınıfta öğrendiği doğru bilgi, eve taşındığında toplumda dalga etkisi yaratır. Bu yüzden diyoruz ki: kalıcı farkındalık, sınıftan başlar.
Sokak Sütü: Bilinçle çözülebilecek bir risk
Toplumsal gıda okuryazarlığı olmadan ne denetimler yeterli olur ne de en iyi niyetli politikalar kalıcı sonuç verir. Bu eksikliğin en görünür, en tehlikeli yansıması ise ülkemizin gıda alanındaki kanayan yarası sokak sütü meselesidir.
Denetimsiz koşullarda satılan çiğ sütler, Salmonella, Listeria veya E. coli gibi mikroorganizmalarla halk sağlığını tehdit ederken, aynı zamanda kayıt dışı ekonomiyi de besler. Bakanlık onaylı olmayan, ısıl işlem görmemiş, soğuk zincir dışında satılan her litre süt, hem üreticiyi hem tüketiciyi riske atan bir döngüyü büyütür. Bu döngüyü kırmanın yolu yalnızca denetimlerden değil; eğitimden ve bilinçten geçer. Talebi ortadan kaldırmak arzın önünü kesecektir.
İşte bu yüzden gıda okuryazarlığı eğitimini çocuk yaşta başlatmak büyük önem taşıyor. Bilim temelli bilgiyi aktarabilen, hurafeyi fark edip sorgulayabilen öğretmenler yetiştirmek, geleceğin en güçlü halk sağlığı yatırımıdır. Darıca’daki bu program, bu anlayışın ilk adımıydı; bu kıvılcım çakmaktan mutluluk duyuyoruz. Ve dileğimiz, bu kıvılcımın diğer kurumlar tarafından da benimsenerek bilgi kirliliğinin kökünü kurutacak bir bilinç yangınına dönüşmesi.
Süt demişken…
Ulusal Süt Zirvesi: Yerelden küresele ortak vizyon
Türkiye’nin süt ve süt ürünleri sektörünün en büyük buluşması Ulusal Süt Zirvesi “Yerel Güç, Küresel Vizyon” temasıyla düzenlenecek Ulusal Süt Zirvesi, 20–23 Kasım 2025 tarihlerinde Antalya’da gerçekleşecek. Benim de moderatörlüğünü üstleneceğim “Uluslararası Ticarette Yerel Vizyon” panelinde; T.C. Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, ihracatçı birlikleri ve sektör temsilcileriyle birlikte, Türk süt ürünlerinin küresel rekabet gücünü, coğrafi işaretli ürünlerin katma değer potansiyelini ve uluslararası standartlarla uyum sürecini tartışacağız.
Panelin ana başlıkları arasında;
- Türkiye’nin süt ürünleri ihracatındaki güçlü ve zayıf yönleri,
- Hedef pazarlar ve büyüme potansiyeli,
- Yerel üretim kapasitesinin sürdürülebilirliği,
- İhracat destekleri, pazar çeşitlendirme programları,
- Ve markalaşma stratejileri yer alıyor.
Bu oturum, bilim, politika ve sektör üçgeninde süt ürünleri ihracatına “yerelden küresele” bir bakış sunmayı hedefliyor. Çünkü bilinçli üretici, bilinçli tüketici ve bilinçli politika; güçlü gıda sistemlerinin üç temel ayağıdır.
Son Söz: Bilgi en güçlü koruyucudur
Gıda güvenliği, yalnızca üretim zincirinde değil, bilgi zincirinde başlar. Denetim kadar eğitim de hayati öneme sahiptir.
BİTKİDEN olarak hedefimiz, bilimin ışığında başlayan bu farkındalığın, eğitim kurumlarından sektörün en uç noktalarına kadar yayılması ve kalıcı bir bilinç kültürüne dönüşmesidir. Çünkü doğru bilgi, toplum sağlığının en güçlü koruyucu hekimliği ve toplumsal bağışıklık kaynağıdır.
Yazının linki
