Bitki Bazlı Gıdalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ; et, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal gıdaların sınırlı; sebze meyve, baklagil, tahıl, kuruyemiş gibi gıdaların ağırlıkta olduğu bir beslenme tarzının sağlığa katkılarına dikkat çekti.
Günümüzde sağlıklı beslenme trendleri hızla değişiyor. Bitkisel ağırlıklı beslenme de bunlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu tarz beslenmenin, hem sağlığımıza olan katkıları hem de çevre üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle giderek daha fazla tercih edildiğine dikkat çeken Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı:
FLEKSİTARYENLER ARTIYOR
Bitki bazlı gıdalar, geçmişten beri tüketilen önemli besinlerdendir. Yüzyıllar önce üretilmeye başlanan tofu, tempeh ve seitan gibi geleneksel ürünler, yüksek protein içerikleriyle hayvansal proteine alternatif olarak tüketilmiştir.
Ardından veganlar ve vejetaryen beslenmek isteyenler için 1960’lar ve 1970’lerde ilk bitkisel burgerler raflarda yerini almıştır. Günümüzde ise yeni nesil bitki bazlı gıda alternatifleri, bilim ve teknolojideki gelişmelerle, hayvansal gıdaların tat, koku, doku gibi özelliklerini aratmamaktadır.
Bunlar daha çok sayıları her geçen gün artan fleksitaryenlere de hitap etmektedir. Bu tüketici grubu, sağlık, çevre ve hayvan refahı gibi kaygılar nedeniyle hayvansal ürünleri tamamen bırakmadan, bilinçli şekilde et tüketimini azaltıp, bitki bazlı proteinlere yönelerek daha dengeli ve sürdürülebilir bir diyet benimsemeyi hedefler.
SAĞLIĞA FAYDALARI
Bitkisel ağırlıklı beslenme, sebze-meyve, tahıl, baklagil, kuruyemiş ve tohum gibi bitkisel kaynaklı gıdaların ana öğe olarak tüketildiği bir beslenme modelidir. Bu beslenme tarzında hayvansal ürünler sınırlı miktarda yer alabilir. Ancak temel amaç, bitkisel gıdaların ön planda olduğu dengeli bir diyet oluşturmaktır.
Bitki bazlı beslenme, aslında sağlıklı yaşamın temel taşlarından biridir. Çünkü bitkisel gıdalar, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu temel besin öğelerini sağlarken aynı zamanda bizi hastalıklardan da korur. Vitamin, mineral ve antioksidan açısından zengin olmaları bağışıklık sistemini güçlendirir ve yaşlanmayı yavaşlatır. Dolayısıyla sağlığımıza faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜR
Bitkisel ağırlıklı beslenme, düşük doymuş yağ ve yüksek lif içeriği sayesinde kolesterol seviyelerini düşürerek kalp-damar hastalıkları riskini azaltır.
KAN ŞEKERİNİ DENGELER
Bitkisel beslenme kan şekerini düzenlemeye yardımcı olup, insülin direncinin önüne geçerek Tip 2 diyabet gelişme azaltır.
KANSER RİSKİNİ AZALTIR
Araştırmalar bitki bazlı beslenmenin kolon ve meme kanseri gibi bazı kanser türlerine yakalanma riskini de azalttığını göstermektedir.
KABIZLIĞI GİDERİR
Lifli gıdalar bağırsak hareketlerini düzenler ve sağlıklı bir bağırsak florası oluşturur. Böylelikle bağışıklık sistemimiz de güçlendirir.
OBEZİTEYİ ÖNLER
Bu tür beslenmenin kilo yönetimi açısından da büyük bir avantajı vardır. Bitkisel gıdalar genellikle kalori açısından yoğun olmayan ama lif içeriği yüksek gıdalardır. Bu da daha az kalori alarak tok hissetmeyi, formda kalmayı sağlayıp, obeziteyi önler.
YAŞAM KALİTESİNİ DE ARTIRIR
Bitki bazlı beslenme sadece sağlığımıza değil, yaşam kalitemize de katkıda bulunur. Kendimizi daha enerjik, daha hafif ve daha zinde hissetmemizi sağlar. Ayrıca, uzun vadede hem beden hem de gezegen sağlığı açısından inanılmaz faydalar sunar.
SATIN ALIRKEN DİKKAT!
Bitkisel ürünlerde de hileli ürünlere karşı önlem almak gerekir. İlk olarak, bu ürünleri güvenilir bir markadan ya da üreticiden temin etmek çok önemli. Örneğin, organik olduğunu iddia eden ürünlerin yine güvenilir üreticilerden alınması gerekir. Açıkta satılan ya da ambalajı bozulmuş ürünlerden uzak durmak da önemli. Meyve ve sebzelerde ise mevsim dışı üretilen ürünleri almamak, mevsiminde olanları tercih etmek, pestisit kalıntısı ve hormon riskini azaltabilir.
https://www.sozcu.com.tr/bitkisel-beslenme-bizi-hangi-hastaliklardan-korur-p119280
